Algoritmadan Kaç: WhatsApp'ten ayrılmak yeterli değil

Peki algoritmadan kaçmak için WhatsApp’ten ayrılmak yeterli mi? Maalesef değil, işte size Facebook ve Instagram yerine kullanabileceğiniz sosyal medya servisi olan Vero’yu tanıtacağım. Ama önce neler oldu ve bitti bir hatırlayalım.

Geçtiğimiz hafta, WhatsApp için Facebook gizlilik sözleşmesini güncelleyeceğini duyurarak 8 Şubat itibariyle servisten toplanacak verilerin Facebook ve şirketleri ile paylaşılabileceğini duyurdu. Pek çok sıradan kullanıcı için bu uyarı bir anlam ifade etmediği için kabul edip sevdikleri ve güvendikleri uygulamayı kullanmaya devam ettiler. Ancak bu konuda hassas olan bir kesin ise Twitter gibi farklı mecralarda aslında bu durumun çok da masum olmadığını ifade ederek ses çıkarttılar. Nitekim burada yükselen seslerin ardından sıradan kullanıcılar arasında büyük bir kesim alternatif aramaya başladı. Öne çıkan en büyük iki servis Telegram ve Signal oldu. Ülkemizdeki girişimlerden ise Turkcell’in Bip‘i ve BTİDER’in Dedi‘si yer aldı. Bu servislerin gizlilik ve topladığı veriler bu yazımızın konusu değil. Bu konuda çeşitli mecralar her ne kadar Telegram yerine Signal’i önerse de Signal, güvenlik ön planda olmasına karşı sunduğu servis ve özellikler bakımından çok da iyi değil. Ben bu nedenden dolayı Telegram’ı öneriyorum. Daha fazlasını araştırıp karar vermek sizin elinizde.

Bu yazımızın ana konusuna gelecek olursak kendimize sormamız gereken soruyu soralım? Yalnızca WhatsApp’ten ayrılmak, algoritmadan kaçmaya yeter mi? Yanıtı maalesef hayır. Facebook, WhatsApp’ten toplayacağı verileri Facebook ve Instagram ile paylaşıp daha hedef kitle odaklı reklamlar için kullanmayı planlıyor. Dolayısıyla siz WhatsApp’ten ayrılsanız bile Facebook ve Instagram kullanmaya devam ettiğiniz sürece bu platformlardan toplanan verilerle size hedef kitleye dayalı reklamlar göstermeye devam edecek, tıpkı daha önceden yaptığı gibi. Eğer verilerinizin daha fazla toplanıp kişiselleştirilmiş reklamlara veya duygularınıza ve tercihlerinize yönelik propaganda yapılmasını istemiyorsanız Facebook ürün ve hizmetlerinden ayrılmanız gerekiyor. Tabi ki bu sadece sosyal medya devi için geçerli. Daha büyük bir havuz olan Google’dan bu yazıda bahsetmeyeceğim, ancak benzer durumların Alphabet şirketleri için de geçerli olduğunu unutmayın.

Nereye kaçmalı: Vero

Algoritmadan kaçmak maalesef her zaman kolay olmuyor. Ben WhatsApp’i uzun bir süre önce hayatımdan tamamen çıkartmış olsam da akademik iletişim hayatım için minimum düzeyde tekrar kullanmaya devam etmek zorunda kaldım. Maalesef bir servisin etkin bir şekilde hayatınızda yer alması ve eğlenceli olabilmesi için kendi ağınızın da ilgili platformda bulunması gerekiyor. Neyse ki yaşanan bu gizlilik sorunu nedeniyle Telegram’a büyük bir geçiş yaşansa da henüz Facebook ve Instagram için bu tür bir farkındalık başlamadı. Ama başladığında kaçabileceğiniz en iyi limanlardan birisi olan Vero’yu size tanıtmak isterim.

Vero ile benim tanışmam 2018 yılında #ReleaseTheSnyderCut hareketi ile oldu. Zack Snyder’ın Justice League kesiminden daha hızlı haberdar olmak ve yönetmenin içeriklerine doğrudan erişmek için katılmıştım platforma. Ardından platformun krolonojik akışı, algoritma sunmadan içeriklere erişim, kolay kullanımı ve tasarımı ile beni kazandı.

2019 yazından itibaren ise Facebook ve Instagram’ı hayatımdan tamamen çıkarttım. Twitter’da ise takip ettiğim birkaç kaynağa göz atmaya devam ediyorum ancak platformdaki toksit troll gruplar nedeniyle orada da etkileşimden çekilmeye karar verdim. Şimdi ise yalnızca Vero’da aktifim.

Vero’nun benden topladığı bilgiler

Açıkçası bir sosyal medya platformunun sizden bir takım bilgileri toplaması gerekiyor. Zaten çevrenize erişebilmek için bunu yapmak zorunda, yoksa ağınızdaki kişişerin sizi bulmasını kolaylaştıramaz. Bu açıdan baktığımızda Vero temel bilgiler haricinde çok farklı şeyleri toplamıyor diyebiliriz.

  • Elektronik posta adresiniz
  • Telefon numaranız
  • Cep telefonunuzun işletim sistemi
  • Kullanıcı adı
  • Avatar
  • IP adresi
  • Oturum süresi

Şimdi gelelim bunları neden topladığına; elektronik posta adresiniz ve telefon numaranız aslında servisin hem sizinle iletişim kurabilmesi için hem de ağınızın sizi bulabilmesi için toplanıyor. İletişim bilgileriniz uygulama içerisinde bağış yapma veya alışveriş gerçekleştirme içinde ödeme yapılan servis ile paylaşılır. Bu işlemlerin faturalandırılabilmesi için zaten gerekli, Vero bunu yapmasa bile sizin elle yapmanız gerekiyor. Cihaz tanımlama ise temelde size uygulama içerisinden bildirim göndermek için kullanılıyor. Bildirimler sonuçta bir sosyal medya servisinin en önemli özelliği, değil mi? Oturum süresi ise Vero’da diğer bildiğiniz servislerdan daha uzun süre önce var. Uygulama içerisinde ne kadar zaman harcadığınızı gösteren bu çizelge ile vaktinizi daha etkin kullanmanızı hedefliyor.

En önemlisi ise davranışların hesabınız ile ilişkilendirilmesi. Facebook ve Instagram bu eylemi gerçekleştirdiği için size hedef kitle odaklı reklam gösterebiliyor. Vero ise sizden topladığı davranış verilerini hesabınız ile ilişkilendirmez, tamamen anonim olarak tutar. Vero uygulamasında nasıl gezindiğiniz, en çok hangi öğelere göz attığınız ve nelerle ilgilendiğiniz hakkında verileri anonim olarak toplar. Zaten Vero içerisinde reklam olmadığı için bu verileri işleyip uygulama içerisinde sunmaz. Vero’nun gizlilik politikası oldukça açıktır. Sizden toplanan herhangi bir veri üçüncü taraflar ile ticari olarak paylaşılmaz.

Uygulama içerisinde paylaştığınız fotoğraflar, videolar, mesajlar ve tüm öğeler servisin çalışması için toplanır ve Vero’nun sunucularında barındırılır. Bu sürpriz değil, bu verilerin toplanıp kendi ağınızla paylaşabilmeniz için zaten toplamak zorundalar. Ama burada en can alıcı ifade “başka bir amaçla kullanmayız” olarak politikada göze çarpıyor. Vero, size yalnızca ağınız ile iletişime geçmeniz için bir altyapı sunuyor, sizden topladığı verilerle ticari bir faaliyet sürdürmüyor.

Vero size ne sunar?

Vero’yu kullanmak oldukça basit ve zevklidir. Paylaştığınız gönderinin ne olduğunu tanımlayın, kimlerin görebileceğini seçin ve yayınlayın. İşte bu kadar basit. Çok mu basit oldu? Gelin biraz daha detaylandırmama izin verin.

İlk olarak hangi türde içerikleri paylaşabileceğinize göz atalım;

  • Fotoğraf
  • Video
  • Bağlantı
  • Müzik
  • Film veya Dizi
  • Kitap
  • Uygulama
  • Oyun
  • Mekan

Bunlar genellikle sıklıkla sosyal medyada paylaşmayı sevdiğimiz şeyler, değil mi? Vero ile paylaşmak istediğiniz öğeyi seçin ve ardından galerinizde veya Vero’nun kullandığı veritabanı içerisinde arama yapın. Paylaşmak istediğiniz öğeyi seçin ve açıklamanızı yazın. Açıklamada herhangi bir karakter sınırı yok, ama sosyal medyada zaten uzun açıklamaların pek sevilmediğini siz de biliyorsunuzdur. Bir sonraki adımda ise hazırladığınız içeriğin kimlerle paylaşılacağını seçin. Vero’da dört basamaklı bir kişi listesi oluşturabilirsiniz.

  • Yakın arkadaşlar
  • Arkadaşlar
  • Tanıdıklar
  • Takipçiler
  • Özel

Her birini seçtiğinizde listede kimlerin olduğunu görebilir ve buna göre gönderi oluşturabilirsiniz. Örneği “Tanıdıklar” için bir gönderi oluşturduğunuzda “Yakın arkadaşlar” ve “Arkadaşlar” listesi de oluşturduğunuz içeriği görür. Ancak “Takipçiler” ve Vero sitesi üzerinden giren kullanıcılar bu içeriği görüntüleyemez. Dolayısıyla kontrolün tamamen sizde olduğunu bilmek güzel. Üstelik popüler pek çok sosyal medya uygulaması bu özelliğe sahip değil veya olsa da öne çıkartmayı bir politika edinmemiş durumda. Peki bu listelere bağımlı olmak zorunda mısın? Tabi ki hayır, gönderi paylaşırken özel bir liste oluşturabilir ve yalnızca seçtiğiniz kişilerin akışında listelenmesini sağlayabilirsiniz.

Vero sizin paylaştıklarınızı bir algoritma ile birleştirmediği için keşfete sahip değil. Ancak diğer kullanıcıları bulmak 2.0 güncellemesi ile biraz daha kolay hale geldi. Şöyle ki, bir film paylaştığınız zaman diğer kullanıcıların da o film hakkındaki görüşlerini artık kolayca görüntülemek mümkün -elbette herkese açık paylaştılar ise-, böylece topluluktaki diğer insanların görüşlerinden haberdar olabilir ve fikir sahibi olabilirsiniz. Elbette etkileşime geçmenizin önünde hiçbir engel yok, orası tamamen size kalmış.

Elbette en popüler özelliklerden birisi olan mesajlaşma da Vero’da mevcut. Bir gönderi olarak ne paylaşabiliyorsanız mesajın içerisinde de paylaşabilirsiniz. Bir müzik mi paylaşmak istiyorsunuz? Sanatçıyı ve parçayı yazın, arkadaşınızın doğrudan dinlemesini sağlayın veya sevdiğiniz bir mekanı kolayca paylaşın. Üstüne tıkladığında doğrudan adrese gidebilsin.

Yine de çoğu kullanıcı için özellikle pandemi döneminden sonra kendini yazarak ifade etmek eziyete dönüştü. Bu eziyeti ortadan kaldırmak için Vero 2.0 güncellemesi ile birlikte sesli ve görüntülü görüşme desteği de geldi. Kabul edelim, şu anda çok başarılı bir kalitede hizmet vermiyor ve uçtan uca şifrelemeye sahip değil. Neyse ki Ocak 2021 ile uçtan uca şifreleme gelecek. Servis kalitesinin iyileşmesi için ise biraz zaman vermek gerek, Vero ilk defa böyle bir şey deniyor.

Twitter’da ve Instagram’da sıklıkla kullandığınız yer imlerine ekleme Vero’da da mevcut. Beğendiğiniz gönderilere daha sonra kolayca erişmek için yer imlerinize ekleyin ve kolayca erişin. Bunun yanı sıra bir de koleksiyonlar özelliği var ki geniş bir ağa sahipseniz içeriklere daha kolay erişmenizi sağlayabilir. Koleksiyonlar akışınızda daha önce yukarıda bahsettiğim gönderi tiplerini filtrelemenize olanak tanıyor. Böylece akışınızda paylaşılan yalnızca müzikleri veya fotoğrafları kolaylıkla görebilirsiniz. Buna gerek var mı demeyin, eğer çok fazla kişiyi takip ediyorsanız aradığınız müziği akışta bulmak zor olabilir. Tabi koleksiyonlar sadece akışta değil, kullanıcıların profillerinde de var. Bir kullanıcının profilini ziyaret ettiğinizde ona ait gönderileri de kolaylıkla koleksiyonları kullanarak filtreleyebilirsiniz.

Sonuç

Ben özellikle Instagram’daki “only good vibes” modundan veya hikayeler ile sürekli tanıtıcı reklam yemekten ve insanların yalan hayatlarını görmekten sıkıldım. Bu insanlar yarın öbür gün Vero’ya gelse bile bir şekilde benim akışıma düşmeyecekler ve ben yalnızca takip ettiğim insanları akışımda göreceğim. Vero bu konuda çok daha samimi ve yalın bir platform. Bu kişisel değerlendirmemi bir kenara bırakırsak uygulama içerisinde toplanan veriler barındırma olarak veya servisi iyileştirmek amacıyla toplanıyor. Size kişiselleştirilmiş bir reklam sunmak veya ticari amaçlı olarak üçüncü taraflarla paylaşılmıyor. Dolayısıyla WhatsApp’ten bir gizlilik korkunuz varsa büyük patron olan Facebook ve Instagram’dan da ayrılmanız gerekiyor. Vero’yu bugün iOS ve Android cihazlarınıza ücretsiz edinebilirsiniz. Şu anda bir web sürümü var ancak yalnızca görüntüleme amacıyla kullanılıyor, yakında ise resmi Windows ve MacOS için masaüstü uygulamaları yayınlanacak.

Dürüstlükten bahsedecek olursak, Vero’nun yakın bir zamanda ücretli hale gelebileceğine dair bir beklenti de var. Platform aslında en başından beri bunu duyurmuştu, şimdilerde ise bu durumun 2021 yılı içerisinde gerçekleşebileceğine dair bir açıklama mevcut. Henüz fiyatlandırma politikası hakkında hiçbir bilgi yok, belki Aposto gibi sponsorlar üzerinden bir şeye de evrilebilir. Bu durumu tamamen zamana bırakmak gerekiyor. Vero, algoritmadan kaçabileceğiniz en güvenli limanlardan birisi. Ama yine de yakında ücretli olabileceğini unutmayın.


Sıradaki

Tasarımlarda Saf Siyah Yerine Kullanabileceğiniz HEX Renk Kodları

Saf siyahı hepimiz tasarımlarımızda kullanıyoruz. Peki ya saf siyahtan uzakşalarak tasarımlarınızı zenginleştirebileceğinizi söylesem? Yazıya göz atın.

WhatsApp mesajlarınızı Telegram'a taşıyın

WhatsApp'ten kaçış: Mesajlarınızı Facebook ile paylaşmak zorundasınız

Benzer İşler



Yakın kalalım mı?

Buraya kadar geldiysen daha yakın kalabiliriz. Vero üzerinden beni takip edebilir ve blog gönderiler haricinde de nelerle ilgilendiğime göz atabilirsin.